1 Ağustos 2008 Cuma

Gözler, Gerçekler, Düşler ve Yalanlar

Çok şiddetli bir rüzgar çıkmıştı aşağıdaki şiirin ilk kelimeleri cep telefonuna düştüğünde... Yatağından kalkmaya üşenen kadın -ki üzerinde sadece bir damla Chanel 5 vardı- bir kağıt, bir defter ya da word yerine cep telefonuna yazdı birbiri ardına gelen kelimeleri...

Saat sabahın dördüydü. Chi Mai by Ennio Morricone on Grooveshark
Kulaklığında Ennio Morricone-Chi Mai çalıyordu.  


Yanında sadece boxer-ıyla uzanmış olan erkek, derin nefes alış verişlerle son bir buçuk saatini uyumaktaydı. Bir süre inip çıkan göğsünü izledi kadın; belli belirsiz tebessüm eden hafif aralanmış dudaklarını, yanları hafifçe kırlaşmaya başlamış ve artık ona çok seksi gelen saçlarını, yorgunluğun çizgilerini taşıyan yüzünü, alyansın inanılmaz yakıştığını düşündüğü ellerini, gergin karnını, çarşafa dolanmış uzun bacaklarını... Omuzlarında daireler çizdi parmak uçlarıyla uyandırmaktan korkarak... 

Her ne kadar o an için kadının aklından kırmızı düşünceler geçse de adamın pembe düş karelerini bozmak istemedi. Dudaklarına minicik bir öpücük bıraktı ve işte tam o anda gözleri(n) çıktı ortaya;  

Gözlerin...
Dudaklarında belirsiz gülümsemelerle,
Düş denizlerine açılmış, bana kapanmış gözlerin...
Açılınca ilk beni gören,
Üzerime eğildiğinde içlerinde pırıl pırıl kendimi gördüğüm gözlerin...
Bazen hiç kıyamadığım çocuksu bakan,
Bazen güneşli bir havada, birden korkunç bir gök gürlemesiyle apansız yağmura tutulduğum, şimşekler çakan...

Gözlerin...
Bakışlarınla sürekli anlamının değiştiği,
Duygunun zirvesinden duygusuzluğun uçurumuna, 
Sevginin aydınlığından sevgisizliğin karanlığına, 
İki kişilik kalabalığımızdan milyonların ıssızlığına yuvarlandığım gözlerin... 

Gözlerin...
Bazen bir anne kadar şefkatli,
Bazen kırmızı tutkularla ateşli...
Bir sevgi sözcüğü kadar yumuşak,
Hemen ardından gelen "elveda" lar kadar keskin, sivri köşeli...
Coşturan, yeniden yeniden yeniden sevdalandıran,
Acıtan, kanatan, yaralayan, batan gözlerin...

Gözlerin...
Sen sussan da herşeyi anlatan gözlerin...
Ki sen sevgilim;
Gözlerin varoldukça hayatımda ve baktığı sürece bana,
Ben hep bileceğim nedir düşüncelerin...

Gözlerin...
Konuşurken beyninin sansürlediği sözlerini ele veren gözlerin...
Kimileri garip bir inançla tek ayağını kaldırır yalan söylerken,
Senin, iki gözünü birden kapatman gerekir!
Zaten ne zaman kapatsan gözlerini,
Öpülürken ya da hayal ederken olmayacak bir şeyi,
Bir çeşit yalan yaşamıyor musun?
En uzun göz kapatışında, düşlerinde...
En uzun yalanı yaşadığını bilmiyor musun? 

Öyleyse aç gözlerini! 
Karanlığı aydınlatan bir güneş gibi aç, 
Yalansız bak! 
Baktığın, gerçekten gördüğün olduğunda ben karşında olacağım! 
O zamana kadar sana ve gözlerine "ELVEDA..."

1 yorum:

YG dedi ki...

merhaba."Denizeskisi" ne yaptığınız hoş yorumunuz için teşekkür ederim. siz de "Chaotic" ismini verdiğiniz blogunuzda ortak duyguları öyle içimizden bi hale getiriyorsunuz ki. Teşekkür ederim. ben de iadei teşşekkür olarak "ChaotiC" linkini bloguma ekledim. uzun zamandır da aklımdaydı :) ;). hoşça kalın. sevgiyle.