2 Haziran 2008 Pazartesi

Pazar Sürprizim: Toi Jamais

Geçen gecelerden birinde eşimle oturmuş, yenilemeye karar verdiğimiz yatak odası mobilyamız için ön fikir olması açısından internette mobilya sitelerini geziyorduk. Casa Mobilya'da birbirinden güzel ürünler, -aşağıda dinleyebileceğiniz- muhteşem bir parçayla gözümüzün önünden geçiyordu. Artık yatak odası mobilyaları değil; beni mobilyaları izlemekten alıkoyacak kadar etkileyen bu parçayı bulmaktı amacımız. Eşimin fransızca bilgisine, yüzlerce şarkıdan oluşan arşivine ve kulağına güvenerek onu google ile başbaşa bıraktım ve ben, saat çok geç olduğu için onun pc başında uyumaması açısından sert bir kahve yapmak üzere mutfağın yolunu tuttum; döndüğümde bu parçayı bilgisayarımda görmek istediğimi belirterek... 

İki fincan kahveyle geri döndüğümde hayal kırıklığına uğradım; bulamamıştı. Ne şarkının adı, ne de bu şarkıyı seksi bir ses tonuyla seslendiren hatun hakkında en ufak bir ipucu ve fikrimiz vardı. Bir süre de beraber aradık. Hatta ben, bir ara eşimin, "deli misin?" der gibi gözlerime devrilen gözlerine aldırmadan, Casa Mobilya'yı aramayı bile düşündüm. Off takınca fena takıyorum, ne olacak benim bu halim? Bu arada, "acaba bu mudur?" diye alakasız ama süper şarkılar keşfettik.

O geceden sonra bu pazar sabahı eşim, "çabuk kalk!" diyerek yüzümü bile yıkamama fırsat vermeden resmen beni yataktan sürükleyerek bilgisayarın başına oturttu ve winamp'a tıkladığında Catherine Deneuve yumuşacık ve seksi sesiyle Toi Jamais diyordu. Bugüne kadar iş temposu yüzünden aramaya vakti olmamıştı ve bugün günlerdir uykusuz olmasına rağmen bana sabah sürprizi yapmak için erkenden kalkmış ve şarkıyı bulmuştu... 

Şarkı Jeanne Manson klasiklerinden fakat ben yumuşak bir tarzı olduğu için Catherine Deneuve'den dinlemeyi sevdim. Daha dokunaklı ve daha neşesiz söylüyor, insanın içine işletiyor şarkıyı... Üstelik Catherine Deneuve bu şarkıyı benim de izlediğim; 8 kadının 8 ayrı şarkıyı seslendirdiği, her kadının bir çiçeği simgelediği, Agatha Christie romanları tadında ve tiyatral bir tarzda çekilmiş 8 Femme adlı filmde seslendirmiş. Şarkıyı değil ama filmi hatırladım. Sürprizlerle dolu, bir cinayeti çözme aşamasında insanların maskelerinin nasıl birer birer düştüğünü anlatan ve içinde bir tek erkeğin bile gözükmediği, müzikal izliyormuşum hissine kapıldığım ama izlerken sıkılmadığım bir filmdi...
İşte bu da klibi:


Toi Jamais
ils veulent m'offrir des voitures
bana arabalar almak istiyorlar

des bijoux et des fourrures
takılar ve kürkler
toi jamais
sen asla
mettre à mes pieds leur fortune
bütün servetlerini ayaklarıma sermek
et me décrocher la lune
Ay'ı benim için sökmek
toi jamais
sen asla
et chaque fois
ve her seferinde
qu'ils m'appellent
bana seslendiklerinde
ils me disent que je suis belle 
güzel olduğumu söylüyorlar
toi jamais
sen asla
ils m'implorent et ils m'adorent 
bana yalvarıyorlar ve bana tapıyorlar
mais pourtant je les ignore 
oysa ki ben onları reddediyorum
tu le sais
biliyorsun
homme 
erkek
tu n'es qu'un homme 
sen sadece bir erkeksin
comme les autres 
tıpkı diğerleri gibi  
je le sais 
biliyorum
et comme 
ve tıpkı
tu es mon homme 
benim erkeğim olduğun gibi
je te pardonne
ben seni affediyorum
et toi jamais
ve sen asla
ils inventent des histoires 
hikayeler uyduruyorlar
que je fais semblant de croire 
benim inanıyor numarası yaptığım
toi jamais
sen asla
ils me jurent fidélité 
bana sadakat yemini ediyorlar
jusqu'au bout de l'éternité 
sonsuza dek
toi jamais
sen asla
et quand ils me parlent d'amour 
ve bana aşktan bahsettikleri zaman
ils ont trop besoin de discours 
onların birçok söze ihtiyaçları var
toi jamais
sen asla
je me fous de leur fortune 
servetleri umrumda değil
qu'ils laissent là 
bıraksınlar
où est la lune 
Ay'ı olduğu yerde
sans regret 
pişman olmaksızın
homme, 
erkek
tu n'es qu'un homme
sen sadece bir erkeksin
comme les autres
tıpkı diğerleri gibi
je le sais 
biliyorum
et comme
ve tıpkı
tu es mon homme 
benim erkeğim olduğun gibi
je te pardonne 
ben seni affediyorum
et toi jamais 
ve sen asla
tu as tous les défauts que j'aime 
sende benim sevdiğim bütün defolar var
et des qualités bien cachées
ve çok iyi saklanmış kaliteler
tu es un homme, et moi je t'aime 
sen benim erkeğimsin ve ben seni seviyorum
et ça ne peut pas s'expliquer 
ve bu açıklanamaz
car homme
çünkü erkek
tu n'es qu'un homme
sen sadece bir erkeksin
comme les autres 
tıpkı diğerleri gibi
je le sais
biliyorum
et comme
ve tıpkı
tu es mon homme
benim erkeğim olduğun gibi
je te pardonne 
ben seni affediyorum
et toi jamais
ve sen asla


Dibine Not: Hiçbir şeyi ve hiç kimseyi kıskanmıyorum bu Fransız'lar kadar; çok romantik bir dilleri var. Adamlar küfür etseler, ağızlarından "seni seviyorum, sana tapıyorum" der gibi çıkıyor kelimeler... 

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Salut madam...

comment ça va ?

:)

Fransızca şarkıların yeri doldurulamaz.Dinlemesi de keyif verir.Candan Erçetin dinlemesini seversen şayet,onun fransızca söylediği,''Chante Hier Pour Aujourd'hui''-{Dünün şarkılarını bugün söylemek}-i dinlemelisin mutlaka.İçinde çok güzel şarkıları var.

Yatak odası tercihlerinde ise ergonomik ve kullanışlı çok yer kaplamayan,odayı baymayan tercihler yapmalısınız.Renk seçimi de çok önemliymiş benden kulağınıza küpe olsun.

Batuhan Doğu Alkaya dedi ki...

Fransızca'ya karşı beslediğim antipatiyi azda olsa silmeyi becerebilir belki bu cümlelerin söylenişindeki kibarlık .. Bu arada nerden elime geçmişti hatırlamıyorum ama o filmi izlemeyi denemiştim birgün .. Ama filmi bitremeden gözlerim kapanmış , uyandığımda ise çoktan bitmişti .. Birdaha da izlemeyi denemedim :)

Aylin Ünlü dedi ki...

Cümleler çok zarif gerçekten,fransız müziğini hiç dinlememiştim fakat bende merak uyandırmadı değil yazın.Yatak odasına gelince,ben açık renk taraftarıyım her zaman ki evimin genelinde hakim bu ton,umarım içine sinen bir seçim olur

Adsız dedi ki...

Resmindeki Cemali kadar göğsünün içindeki yüreğide güzel arkadaşım,
İki gündür bloguma yazdığın yorumlarını okuyorum.Beğenin beni onurlandırdı.
Senin blogun sayılır artık blogum.
Ne zaman gelirsen,HOŞGELDİN.
Senin,kaliteli blogunda çok muhteşem.
İmkan olsada bir değil bin kere favorilere ekleyebilsem.
Tekrar teşekkürler,iyi geceler...
20:48

Seyyah dedi ki...

Merhaba ChaotiC, ben de bir ziyaret ediyim seni dedim. bu parçayı daha önce pek çok defa dinlemiştim. ama anlamını bilmiyordum, sayende öğrenmiş oldum, teşekkürler... Ziyaretlerim devam edecek...
Sevgiyle kal...

cigarette smoking man dedi ki...

quidquid latine dictum sit, altum viditur.

ben en fazla bu şekilde eşlik edebilirim. söylendiğinde çok güzel olsalar bile benim nedense fransa'ya, fransızcaya ve fransızlara karşı bir antipatim var.