25 Şubat 2008 Pazartesi

Dostluk

Bugün arkadaşlığın, dostluğun ne kadar güzel, ne kadar değerli, ne kadar hatırlanası, ne kadar gerekli olduğunu düşündüm… Dostlarımız olmasa ne yapardık? Sizi bilmiyorum ama ben kahrımdan ölürdüm herhalde…

En kötü günlerimde dahi yanımda olduklarını bildiğim, üç-dört kişiyi geçmeyen bugünkü dostlarıma ulaşabilmek için az deneyimlerden geçmedim… Onlar sadece benim dostlarım değil; onlar benim kararlılığım, onlar benim gücüm, savaşımlarım, mutsuzluğum, mutluluğum, acılarım, sevinçlerim biraz da... Yaptığım sonra da görebildiğim bütün yanlışlarımdan sonra ulaştığım değerlilerim...

O yanlışlara rağmen gene de dost, arkadaş sandığım insanlarla geçirdiğim zamanı boşa geçirmiş saymıyorum çünkü hepsinden yararlandım, hepsinden bir şeyler öğrendim. Kimseye bir zararı dokunmadı yanlışlarımın kendimden başka…

Dostluk bambaşka…Tencerendeki yemeği, “çıkarmazsam bu yemek bana yarın da yeter…” fesatlığına girmeden paylaşabilmek, sadece bir bakışından ne istediğini, ne düşündüğünü anlayıp yerine getirebilmek, haylaz çocuklarının evinizi ne hale sokacağını hayal bile etmeden onu sevdiği insanlarla da başınızın üzerinde taşıyabilmek, telefondaki ses tonundan o daha söylemeden hangi ruh hali içinde olduğunu çözebilmek, sizden bir şey istediğinde küçük hesaplar içine girmeden verebilmek, size ihtiyacı olduğunu anladığınızda işinizi-gücünüzü bırakarak koşabilmek, hastalandığında bir tencere çorbanın şimdi ona nasıl iyi gelebileceğini düşünebilmek, beğendiği bir şeyi hafızaya alıp hiç ummadığı bir günde eline tutuşturabilmek...

Dostluk bambaşka… Dost sevgisi bambaşka… Onlara ihtiyacımız var çünkü sadece kendi tükürüğümüz yetmiyor bazen yaralarımızı iyileştirmeye… Yaralarımızın iyileşmesi ya da daha iyi yaralar haline gelebilmesi için ihtiyacımız var dostlarımıza… Denizler kadar coşkun duygularımızı paylaşabilmek için ihtiyacımız var…

Bir çayın demi kadar içten dostluklarınız olması dileğiyle… Olan dostlarınıza da lütfen çok iyi bakın, onlara sahip çıkın.

1 yorum:

Tülin Öztürk dedi ki...

çok güzel yazmışsınız...malesef bu gibi dostluklar zor bulunuyor. herkes menfaat peşinde,senden yararlanabildiği sürece yüzüne gülüyor.ama bir işsiz kalsan,paran olmasa yada bir krize girsen ozaman nasılda uzaklaşıyor senden.

iyi dostlukları olan insanlara soruyorum.acaba kafa dengi,hayal edilecek kadar güzellikte olan arkadaşlık kurabildiniz mi hayatınızda??
arkadaş bildiklerimiz birer birer bizi terk etmedilermi ya evlendiklerinde ya da okul bittiğinde veya iş hayatına girdiklerinde?

bence çoğu insanların diledikleri gibi arkadaşlıkları yok. karşımıza çıkan ortak noktalarımızın olmadığı insanlara mecbur kalıyoruz.

yazar hanıma saygılarımla
sayfanız güzel olmuş.

tülin